Hanne from 4/C --- İlginç bir WORD BOX

Bildiğiniz gibi WORD BOX meselesinin bizim için önemi büyük. Haftalık en az 15 adet yeni öğrendiğimiz kelimeyi bu kutuya atmamız gerekiyor. Tabii ki kelime koleksiyonu yapmak için değil. Arada bir (haftada en az birkaç kez) o kutuyu açıp içindeki kelimeleri kendi başımıza veya ailemizden birilerinin yardımıyla tekrar etmemiz gerekiyor. Kelimelerin nasıl yazılacağını edileceğini, yolunu yöntemini zaten biliyorsunuz.

Neyse lafı uzatmayalım, birinci dönemin sonundaki WORD BOX kontrolleri esnasında 4-C'den bir arkadaşımızın, üstü açılan oyuncak bir evden dönüştürülmüş olan kelime kutusu dikkatimizi çekmişti. Evet başlıkta da ismi geçen Hanne'den bahsediyoruz.

Kendisi böyle bir fikri nasıl bulmuş, nerden aklına gelmiş, ne yer ne içer vs. gibi konularda fikirlerini öğrenmek için yine kendisiyle aynı sınıftan, kankası (sidekick) Feyza bir ropörtaj yaptı.

Karşınızda Hanne ve WORD BOX hazırlamanın püf noktaları...

-----------------------Hanne and her famous WORD BOX--------------------

Hanne: H

Feyza: F

F: Hello!
H: Hi!
F: How are you, (today)?
H: Fine, thanks.
F: (Hanne) how old are you?
H: I'm ten.
F: Where are you from?
H: I'm from Istanbul.
F: Have you got any sisters or brothers?
H: One brother and no sister.
F: What's your brother's name?
H: My brother's name is Furkan.
F: What is your mother's name?
H: My mother's name is Arzu.
F: What is your father's name?
H: My father's name is Ramazan.

F: Bu kelime kutusunu sen mi düşündün?

H: Evet.

F: Bu fikir aklına nasıl geldi?

H: Evde kutu ararken bu oyuncak ev gözüme çarptı ve onu yaptım.

F: Bu kutu Sir'ün dikkatini çekmiş. Bu konuda duyguların ne?

H: Çok mutluyum.

F: Kelime kutusunu nasıl yaptın peki?

H: İçine eşyaları yerleştirip, üzerlerine İngilizce kelime yazdım.
F: Thank you, Hanne. Ropörtaj için teşekkürler.

H: Rica ederim.

-----------------------Hanne and Feyza are in the classroom-----------------